weather
23°
Instagram
Facebook
Twitter
YouTube
LinkedIn
Kocaeli
AZ BULUTLU
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Kocaeli Haberdar Asayiş Lüks Yatlar Dünyanın Sonunu Getirecek

Lüks Yatlar Dünyanın Sonunu Getirecek

Lüks Yatlar Dünyanın Sonunu Getirecek
Okunma Süresi: 2 dk

Profesör Chris Armstrong, 'The Guardian' için kaleme aldığı makalede, zenginlerin megayatlarının yarattığı büyük karbon ayak izine dikkat çekerek, bu tür lüks araçların yasaklanması gerektiğini savundu. Armstrong, Roman Abramovich gibi milyarderlerin süperyatlarının, bazı küçük ülkelerin karbon emisyonundan daha fazla olduğunu belirtti.

70 METRELİK LÜKS YATLAR AŞIRI KARBON SALIYOR

Süperyat endüstrisinin son trendi, 70 metre ve üzeri boyutlardaki megayatlar. Bu lüks gemiler, dünyanın en pahalı taşınabilir varlıkları arasında yer alıyor. Örneğin, Abramovich'in özel tasarımı olan Eclipse'in değeri 800 milyon doları aşarken, yatın özellikleri arasında yüzme havuzu, denizaltı ve zırh kaplama bulunuyor. Abramovich, Eclipse'ten sıkıldığında 475 milyon dolarlık başka bir yatı olan Solaris'e geçebilir. Bu devasa yatlar, yılda 22 bin ton karbon emisyonu üreterek, küçük ülkelerin karbon ayak izini aşabiliyor.

Armstrong, bu lüks teknelere sahip olmanın veya yapmanın, ciddi bir iklim vandalizmi olduğunu vurguluyor. Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından belirlenen emisyon kurallarından büyük oranda muaf olan bu yatlar, mevcut durumda denetimden kaçıyor.

Profesör ayrıca, megayatların, dünyadaki aşırı eşitsizliğin bir sembolü olduğunu belirtiyor. Milyonlarca insan yoksulluk içinde yaşarken, milyarderlerin bu tür lüks tüketim mallarına yönelmesi dikkat çekici. Örneğin, 400 milyon dolarlık bir yatın işletme maliyeti, ABD'de bir hastaneyi işletmek veya Afrika'da milyonlarca sıtma aşısı sağlamak için yeterli olabilir.

Armstrong, megayatların yasalardan kaçma ve suç faaliyetlerine karışma potansiyeline de dikkat çekiyor. Mürettebat üyelerinin gizlilik anlaşmaları imzalaması ve düşük moralleri, bu endişeleri artırıyor. Bu sorunlarla başa çıkmak için Armstrong, büyük yatlara ağır vergiler uygulanması gibi çözümler öneriyor, ancak bu önlemlerin yeterli olmayabileceğini de belirtiyor.

Yat yapımını durdurmak ve mevcut yatları limanlara ve karasularına sokmamak gibi daha radikal çözümler öneriliyor. Örneğin, İtalya'nın Napoli şehri, 75 metreden büyük yatların limanlarına girişini yasaklayarak bir adım attı. Armstrong, bu tür önlemlerin, iklim kriziyle mücadelede önemli bir rol oynayabileceğini savunuyor.

Profesör Chris Armstrong, Southampton Üniversitesi'nde siyaset teorisi profesörüdür ve "A Blue New Deal: Why We Need a New Politics for the Ocean" ve yakında çıkacak olan "Global Justice and the Biodiversity Crisis: Conservation in a World of Inequality" kitaplarının yazarıdır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
GÜNEŞ PATLAMASI OLURSA İNTERNET VE ELEKTRİK KESİLECEK Mİ?

GÜNEŞ PATLAMASI OLURSA İNTERNET VE ELEKTRİK KESİLECEK Mİ?