Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), yerel seçimler öncesinde beklenmedik bir hamle yaparak faiz oranlarını yüzde 45'ten yüzde 50'ye yükseltti. Bu karar, enflasyonun yüzde 70'i aşma eğiliminde olduğu bir dönemde, Türk Lirası'nı desteklemek için acil bir adım olarak görüldü. TCMB Başkanı Fatih Karahan liderliğindeki Para Politikası Kurulu, ayrıca faiz koridorunu genişleterek politika yapıcıların finansman maliyetlerini artırmasına olanak tanıdı.
FAİZ ARTIŞI DAHA ÖNCE ÖN GÖRÜLMÜŞTÜ
Bu faiz artışı, sadece Deutsche Bank AG ve Goldman Sachs tarafından öngörülürken, diğer ekonomistlerin çoğu herhangi bir değişiklik beklemiyordu. Lira, kararın ardından dolar karşısında yüzde 1,3 oranında değer kazandı. Generali Investments'tan Guillaume Tresca, bu adımın TCMB'nin bağımsızlığını ve seçimler öncesindeki politika kararlılığını gösterdiğini belirtti.
Merkez Bankası'nın bu kararı, Türk Lirası'nın diğer gelişmekte olan ülke para birimleri arasında kötü performans sergilediği bir dönemde geldi. Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla, geçmişteki seçim sonrası yaşanan sert değer kayıplarının tekrarlanma endişesi artmıştı. Bu durum, TCMB'nin ekonomi politikalarında daha geleneksel bir yaklaşıma dönüş yapmasına ve ardı ardına sekiz faiz artırımı gerçekleştirmesine yol açtı.
Deutsche Bank analistleri, faiz artışının tasarruf sahiplerini Türk Lirası cinsinden varlıklarını korumaya teşvik edeceğini ve yabancı sermayenin ülkeye geri dönüşünü sağlayabileceğini öne sürdü. Merkez bankasının anketlerine göre, yıl sonu enflasyon beklentileri yüzde 44,2'nin üzerine çıkarak bankanın tahminlerini aşmış durumda.
